Nâs Suresi
Nâs Suresi
Mekke’de nâzil olmuş olup 6 âyettir. Medine’de nâzil olduşunu kabul edenler de vardır.
Adını, âyet sonlarında tekrarlanan ve insanlar mânasına gelen nâs kelimesinden almıştır. Bu, önceki Felak sûresinin devamı mahiyetinde olup, Yüce Rabbimizin himayesini celbeden duayı öğretmektedir.
- De ki; İnsanların Rabbine,
- İnsanların Yegane Hükümdarına,
- İnsanların İlahına Sığınırım.
- O Sinsi Şeytanın Şerrinden
- O Ki; İnsanların Kalplerine Vesvese verir,
- O Şeytan, cinlerden de olur, insanlardan da.
Nâs, İnsanlar demektir. Medine’de inmiştir, 6 Âyettir.
Nâs Süresi Türkçe Tefsir ( Bilmen)
- Bu sûre-i celile de insanları vesveseleri ile saptırmak isteyen gerek cin tâifesinin ve gerek bir takım şeytan tabiatlı insanların şerlerinden Kâinatın yaratıcısı’nın koruma ve himayesine sığınmanın lüzumunu ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki; Ey Nebilerin, Resûllerin sonuncusu!. Ve Ey insanların ve cinlerin peygamberi! Dua ve niyâzda bulun (De ki;) Ben (insanların Rab’bine sığınırım.) İnsanları yaratan, besleyen, koruyan, terbiye eden, edeblendiren Kerim Yaratıcı’ya Sığınırım.
2. Ve istirhamına devam ederek de ki; (Nâs‘ın Melik’ine..) Sığınırım.
Yâni: Bütün insanların Sâhibi, hükümdarı, işlerini idare eden ve bütün insanlığın selâmet ve saadetini temin edecek olan hükümlerin koruyucuve emredicisi bulunan Yüce Mâbud’a sığınmayı bir kulluk vazifesi bilirim.
3. Ve yine niyâzına devam ederek de ki; (İnsanların ilah’ına..) Sığınırım.
Yâni; Bütün mahlûkatın yaratıcısı, Sâhip bulunan ve o’nun yegâne varlığından başka bu yüce sıfata sahip bir kimse bulunmayan Allâh-û Teâlâ Hazretlerine sığınırım.
4. ( O gizlice vesvese verenin) Yâni;
Kalplere yanlış düşünceleri düşürmek isteyen şeytanın ve şeytan tabiatında bulunan aldatıcı kimselerin (Şerrinden.) Dolayı Allah’ın himayesine sığınırım. Ovesveselere kapılmak tehlikesinin emin olmayı niyaz eylerim. “Vesvas” Esasen vesvese, yani; Gizli ses manasına olup insanın içersine kötü düşünceleri bırakan şeytandan ve o gibi vesvese veren kimselerden ibarettir. ” Hannas” da geri çekilen, sinsi sinsi çalışan, fırsat gözeten, vakit vakit fazlaca vesvese veren, aldatmaya çalışan demektir.
5. Evet… O Şeytandan Cenab-ı Allah’a sığınmalıdır.
( Ki.. O) Pis (insanların göğüslerinde vesvesede bulunur.) Onun bunun içerisine yanlış kuruntular düşürür; Bâtıl şeyleri süslü göstererek bir nice gâfilleri aldatır, onları güzelce düşünmekten mahrûm bırakır, felâketlere uğratmış olur.
6. Gerçekten de öyle pek büyük birer düşman olan aldatıcı kimselerden, o kalplere cesveseler düşüren din düşmanlarından kaçınılmalıdır, öyle vesvese veren ( gerek cinden ve gerek insandan) olsun...
Herhangi bir tâifeden bulunmuş ise bulunsun, onların hepsinden de kaçınılmalıdır, onların ierlerinden Allâh-ü Teâlâ’ya sığınmalıdır. Başka Türlü bir kurtuluş çaresi yoktur. ” Bu ilahi emir gösteriyor ki; insanları aldatmaya, saptırmaya çalışanlar, iki guruptur. Birincisi Cin şeytanlarıdır ki; bunlar vakit vakit insanların içerlerine vesvese düşürür, insanları yanlış bir yola sürüklemek isterler. diğerleri de insan şeytanlarıdır ki; Bunlar daha büyük, daha kurnaz şeytanlardır. bunlar çok kere kendisini iyiliksever göstererek bâtıl fikirlerini, vesveselerini başkalarına telkine çalışır dururlar. Şüphe yok ki; Açık düşmanlara karşı direnmek, nispeten kolaydır.
Fakat gizli düşmanlara, kalplere vesvese düşürmeğe çalışan şeytan tâbîatlı kimselere karşı koymak pek zordur. Onlara karşı pek uyanık bir halde bulunmak lazımdır. Çünkü; böyle bir düşman, insanı yalnız maddî ve geçici bir hayattan mahrûm bırakmış olmaz. Belki insanın ebedi manevi hayatını zehirleyerek onu en büyük mahrûmiyetlere, cezalara uğratmış olur. Binaenaleyh akıllı bir insan, dostu ile düşmanını tanır, ne cin şeytanlarının vesveselerine kıymet veririr, ne de insan şeytanlarının lâkırdılarını dinlemeye tenezzül eder.
“Allah’a Hamd olsun” elimizde bir terazi vardır, hakiki bir ölçü mevcuttur. O Da muazzam Mabudumuzun kudsî hükümleridir, yüce emirleri ve yasaklarıdır. bunlara muhalif olan herhangi bir söz, herhangi bir hareket, doğru değildir. Artık kendi selamet ve saadetini düşünen bir mütefekkir insan; öyle dil veya yazıyla olan zararlı telkinlere, aldatmalara kıymet vermez islâm dininin gösterdiği selâmet ve hidâyet yolunu takibe çalışır, ebedi muvaffakiyetlere nâil olur.
Nâs Süresi
Kısacası :
İnsanın manevi varlığını ebedi selametini yok etmek isteyen, insanı ruhan zehirleyerek ebedi hüsrana düşürmeye çalışan kimselerden sakınmanın ğek ehemmiyetine işaret için olmaladır. ki; bu süre-i celilede kendisine sığınmakla emrolunan yüce zatın hem rablığı, hem malikiyeti, hemde ilahlığı beyan buyrulmuştur.
Binaenaleyh biz mü’minler daima o kerim, rahim mabudumuzun himayesine sığınırız, bizleri görünür, görünmez düşmanlardan korumasını istirham eyleriz. Bizleri gaflet, cehalet uykularından kurtararak ruhlarımızı kur’an’ın nürları ile aydınlatmasını niyazda bulunuruz. Ey lütuf ve ihsanı sonsu olan mukaddes Mabudumuz!. Bu âciz kulunun kusurlarını da Af buyur, inleyen kalbini genişleterek Kur’an’ın feyizlerinden yararlandırır, peygamberlerin efendisi hürmetine.
Kabulünü Yüce Allah’tan istirham etmekte olduğum bu eserin nacizade tarihine hicri ” 1, muharrem 1381″ Senesinden başlanılmış ve ” 27 zilhicce 1384″ senesinde sona erdirilmiştir. Kabulünü Cenab-ı Hak’tan Niyaz eder, Peyfamber efendimiz hazretlerinin şefaatlerini istirham eylerim.
Açıklayıcı olmuş tebrikler ve teşekkürler