KISSA

islamiyette rüya tabiri (Rüya ve İslamiyet)

islamiyette rüya tabiri (Rüya ve İslamiyet)

Alttaki Yusuf suresinde de görebileceğimiz gibi Kuran’da rüya ve tabirinden bahsedilmiştir. Rüyaların bize gelecekten bilgi verebileceği kesindir.

Fakat rüya yorumlama gibi bir yetenek her insanda bulunmamaktadır. Allah peygamberlerinden birine veya birkaçına “Yusuf Peygamber kesin Yakub peygamberden emin değilim” bu hediyeyi, yeteneği verdiğini Kur-an’ı Kerimde Yer Aldığı Gibi bunun dışında İslamiyetle alakalı rüya tabiri veya tabircisi yoktur.

İslami rüya tabirleride tamamen dini duyguların sömürülmesinden ileri gidememiştir.

islamiyette rüya tabiri (Rüya ve İslamiyet)

Sitemizdeki dahil dünyadaki hiç bir bir rüya tabiri kitabındaki ve İnternet sitesindeki rüya tabirlerinin İslamiyetle yakından uzaktan alakası yoktur. Bir çoğu deneyimlere dayanılarak çıkarılmış olup kesinliği kesinlikle yoktur. Daha önce dediğimiz gibi dini duyguların sömürülmesi için “İslamiyet” kelimesini kullanmışlardır.

 

Bu bilgileri bildikten sonra sitemizde rüya tabirlerini okuyabilirsiniz şu andaki rüya tabirleri sözlüğümüz internetteki en geniş içeriğe sahip sözlüktür.

Özetlemek gerekirse İslami rüya tabirleri diye bir kavram kesinlikle yanlış olup İslamiyetle çelişmeyen rüya tabiri daha doğru bir yaklaşım olacaktır..

Yusuf Suresi

-Bir vakit Yusuf babasına şöyle demişti: “Babacığım, ben rüyada on bir yıldızla, Güneş’i ve Ay’ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm.”

– “Yavrucuğum, dedi, rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra sana bir oyun oynarlar. Hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır.”

– Nihayet Yusuf’un huzuruna vardıklarında Yusuf, ana-babasına sarılıp kucakladı. Ve şöyle dedi: “Girin Mısır’a, Allah dilerse emniyet ve güven içinde olacaksınız.”

– Ana-babasını tahtın üstüne çıkardı. Hepsi, Yusuf’un önünde secde eder gibi eğildiler. Yusuf dedi: “Babacığım, işte bu, benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. rabbim onu gerçekleştirdi. O, bana çok güzel lütuflarda bulundu, şeytan, benimle kardeşlerim arasına yakumluk soktuktan sora, O beni zindandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Rabbim, dilediği şeyde çok ince lütuflar sergiliyor. Alîm olan O’dur, Hakim olan O’dur.”

– Bunca delili gördükten sonra bile Yusuf’u bir süreye kadar zindana tıkmaları kararı onlara egemen oldu.

– Onunla birlikte zindana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: “rüyada gördüm, şarap sıkıyordum.” Öteki de şöyle dedi: “Ben de gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin, güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız.”

  • Yusuf dedi ki: “Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm.” Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti de tamamen inkar eden bir toplumun milletini terk ettim.”
  • “Ve atalarım İbrahim’in, İshak’ın Yakub’un milletine uydum. Bizim herhangi bir şeyi Allah’a ortak tutmamız söz konusu olamaz. İşte bu, Allah’ın bize ve diğer insanlara bir lütfüdür. Ama insanların çokları şükür etmiyorlar.”

– “Ey benim zindan arkadaşlarım! Parçalara bölünüp fırkalaşmış rabler mi daha hayırlıdır, Vahid ve Kahhar olan Allah mı?”

– “O’nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah’ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar.”

– “Ey benim zindan arkadaşlarım! rüyanıza gelince: Bir taneniz rab edindiği kişiye şarap sunacak. Ötekiniz ise asılacak da kuşlar başından yiyecek. Hakkında fetva sorduğunuz iş, böyle hükme bağlanmıştır.”

– Yusuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: “Rab edindiğin kişi yanında beni an.” Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yusuf yıllarca zindanda kaldı.

– Kral dedi ki: “Düşümde yedi semiz inek görüyorum. Bunları yedi cılız inek yiyor. Ayrıca yedi yeşil başak, yedi de kuru başak görüyorum. Ey bendelerim! Eğer rüya tabir ediyorsanız, bu rüyam hakkında bana bir fetva verin.”

– Dediler ki: “Bunlar, demet demet hayallerden ibarettir. Biz, hayal ve kuruntuların yorumunu bilenler değiliz.”

– Zindandaki iki adamdan kurtulanı, uzun bir zamandan sonra eskiyi hatırladı da şöyle dedi: “Onun yorumunu size ben haber veririm. Siz beni zindana gönderin.”

– “Yûsuf, ey özü-sözü doğru insan! Şu rüyayı yorumla bize. Yedi semiz inek var, yedi cılız inek bunları yiyor; yedi yeşil başak, bir yedi tane de kuru başak. Umarım buradan insanların yanına giderim, onlar da öğrenirler.”

– Yûsuf dedi: “Alışıla geldiği şekliyle yedi yıl ekin ekeceksiniz. Biçtiklerinizden yiyecek kadar az bir miktar alır, gereğini başağın’da bırakırsınız.”

– “Bunun ardından yedi kurak yıl gelecek. Bu yıllar, saklayabileceğiniz bir miktar ekin hariç, önceden biriktirdiklerin-izi yeyip tüketecek.”

– “Bunun arkasından bir yıl gelecek ki, halk onda bol yağmura kavuşup rahat edecek; meyve suyu sıkıp süt sağacaklar.”

– Kral: “Bu yorumu yapanı bana getirin.” dedi. Elçi kendisine gelince, Yûsuf dedi ki: “Kralına dön de sor bakalım, o ellerini kesen kadınların derdi neydi? Rabbim, o kadınların hilelerini çok iyi bilmektedir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir