KURANI KERİME GÖRE, KURANI KERİM
KURANI KERİME, GÖRE KURANI KERİM
Bu (Kur’an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür. (Ali-imran/138)
Dikkat etmemiz gereken bir konuda bu Kitabın sadece Müslümanlara gerçekleri açıklayan bir kitap değil bütün insanlığa bir açıklama kitabı olduğudur. Bütün insanlığa bir öğüttür, Kur’an, âlemler için ancak bir öğüttür (hatırlatmadır). (Yusuf/104) bir açıklama kaynağıdır, hakla batılı ayıran anayasadır, iyi ile kötüyü ayırmamıza yarayan ölçüdür, hidayet terazisidir. Hakkın kendisidir. “….Rabbinden sana hak gelmiştir. Sakın şüphecilerden olma” (Yusuf/94) bu kitap, kendisinde asla gizlilik bulunmayan apaçık bir kitaptır. “Elif. Lâm. Ra. Bunlar, apaçık Kitabın ayetleridir.” (Yusuf/1) bu kitabın kendisini tanımladığı, anlattığı, tarif ettiği birçok ayetten birkaçını zikrettik.
Katâde, Enes ibn Mâlik’ten; Ebû Musa’dan: Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Kuran’ı okuyan ve onunla amel eden mümin kişi, tadı güzel, kokusu da güzel portakal meyvesi gibidir. Kur ‘ân ‘ı okumayan, fakat onunla amel eden mümin kişi ise hurma meyvesi gibidir; onun tadı güzel, fakat kokusu yoktur. Kuran’ı okuyan münafık kişinin meseli, kokusu güzel, fakat tadı acı reyhan bitkisi gibidir. Kuran’ı okumayan münafık kişinin meseli de tadı acı yahut kötü ve kokusu acı Ebû Cehil karpuzu gibidir.(sahihi Buhari)
Bunu okuyan her Müslüman’ın da aklından asla çıkarmaması gereken ayetlerden birkaç ayettir bu ayetler Ve hadisi şerif. Bu kitap haktan gelen apaçık bir kitap olarak kendini anlatıyorsa, bu kitaba bir takım gizemli söylemler/durumlar yakıştırmadan okumak lazım. Bir takım sırlar, gizemler olsaydı bu kitap bizlere neden o sırlarının da olduğunu söylemesin ki? Pekâlâ, da söylerdi kimden, neden çekinecekti (hâşâ) her şeyi açıkladığı gibi sırlarının da olduğunu söylerdi.
Ya da bazı ayetlerinin zahiren görüldüğünden başka anlamlar da içerdiğini pekâlâ söylerdi. Ayrıca herkesçe anlaşılamayacak manalarının bulunduğunu ve bunları anlamak için bilinen ilmi çalışmaların dışında birde bilinmeyen ya da görünmeyen bir takım çalışmaların yapılması gerektiğini, özel ihtisas, özel gayret, lazım geldiğini zikrederdi. Böyle bir durum bizlere bildirilmediğine göre, hidayet rehberinden doğru olarak yararlanmak için; böyle bir söylem veya böyle bir yaklaşımla Yüce kitaba yaklaşmadan okumak ve anlamaya çalışarak hayata geçirmek lazım.
Burada şunu da belirtmek isterim ki, benim kastım, bazı gurupların yaptığı gibi birkaç kişi oturup kuranı Kerimin mealini okuyarak herkesin ne anladığını söyleyerek ayetleri yorumlamak değildir. Daha Arapça dahi bilmeyen, gramer den haberi olmayan, Peygamberinin hayatını ve bu Kitabı Kerimi nasıl yaşayıp, tebliğ ettiğinden bi haber insanların kuran yorumcusu, içtihat sahibi gibi fetva vermesini asla! Kastetmiyorum. Benim anlar dememdeki niyetim her Müslümanın Kitabını anlamaya çalışarak, mealinden, tefsirlerden, öğrenmesi, yapabiliyorsa Kuranı Kerimin dilini, gramerini öğrenmesi, O’nun eşsiz uygulayıcısı Hz Muhammed (s.a.s.) in hayatını öğrenerek bunları karşılaştırması ve öğrenmesidir. Bunları yapmaya en azından bazılarını yapmaya ya da yapmaya çalışmaya “zamanı olmayan”, “kafası almayan/basmayan” insanların Allahuâlem cennet yolunda da zamanlarının olup/olmayacağı şüphesi hâsıl olmaz mı?
Bu yüce kitabın kendisi apaçık, bir hidayet rehberi olduğunu söylüyor. Üstelik bu hidayet rehberliğinin belli bir kısma, belli bir kitleye, belli bir bölgeye değil, “âlemlere” olduğunu beyan ediyor. Bundan da asla şüpheye düşülmemesi için ikaz ediyor. Herkesçe kabul edilecek bir realite; bir şeyden en iyi şekilde faydalanmak isteyen kişinin kullanma kılavuzunu doğru okumasıdır. Bu kitap kendini böyle tanımlarken buna başka anlam ve söylemler yüklemek kişiyi ancak doğru rotasından çıkarır.
Aslında bunu yine Kitabın kendisi açıklıyor. Kitap kendisinin âlemlere öğüt olduğunu beyan ettikten hemen sonra hidayetin ancak takva sahiplerine olacağını söylüyor. Allah cc tan, hakkıyla korkanların, yasaklarından hakkıyla sakınanların, Salihlerin, Allah cc tan korkup harama helale dikkat edenlerin hidayet bulacağını söylüyor. Yani, öğütün, nasihatin herkese, bütün insanlığa, ama hidayetin ancak takva sahiplerine olacağını beyan ediyor. Özetle; bu kitap bütün insanlığa, öğütlerin hidayet aşamasına geçebilmesi için takva sahibi olmak, takva sahibi olabilmek içinde hidayet rehberini dosdoğru bir şekilde okuyup anlamak neleri yapıp, neleri yapmamak gerektiğini öğrenmek, hayata geçirmek ve uygulamak/uygulamaya çalışmakla mümkün olacağını öğretiyor.
ALLAH RAZI OLSUN ÇOK FAYDALI BİR YAZI OLMUŞ.
DEVAMI RİCA EDERİZ..
Allah cümlemizden razı olsun inşallah. dualarınızla ve desteklerinizle inşallah devam edeceğiz kardeşim
Kuranı kerimin bizlere evrensel oldugunu ve sadece insanlik alemi icin degil butun alemlere hitaben hayatımızı kuranı kerime göre idame etmemizi emrediyor hak ile batılın ayırıcısı gerçek yol ve gerçek şifa kapısı.rabbim onunla amel etmeyi bizlere nasip etsin
Amin. Ne mutlu bu kitabı Kerim doğru okuyup, doğru anlayıp, doğru yorumlayıp, doğru yaşayan/yaşamaya çalışanlara. Rabbim sizinde, benimde cümle alemi islamıda kuran yolunda gidenlerden eylesin inşalkah